Ayasofya üç kere yeniden yapılmıştır. Bu günkü hali ise son halidir. Üçüncü Ayasofya İmparator Justinianos’nın
daha görkemli ve gösterişli olması için hiç bir şeyden kaçmamalıştır. İmparator maiyetindeki tüm eyaletlere
haber göndererek, en güzel mimari parçaların kullanılmasını
emretmiştir. Bu konuda tüm güçleriyle çalışmalar yapmışlardır.
Üçüncü Ayasofya'nın bir diğer farklılığı mimarisinde gizlidir. Mimarisindeki yenilik, geleneksel bazilikal plan ile
merkezi kubbeli planın bir araya getirilmesi olarak bilinir. Yapının üç nefi, bir
apsisi, iç ve dış olmak üzere iki narteksi vardır. Apsisten dış nartekse
kadar uzunluk 100 m. genişlik 69.50 metre, kubbenin zeminden yüksekliği
55.60 metredir. Ayasoyfa'nın çapı ise kuzey güney doğrultusunda 31,87 m, doğu batı
doğrultusunda ise 30.86 metredir. Bu yapıda kullanılan sütun ve
mermerler; Aspendos, Ephesos, Baalbek, Tarsus gibi Anadolu ve
Suriye’deki antik şehir kalıntılarından getirilmiştir. Yapıdaki beyaz
mermerler Marmara Adası’ndan, yeşil somakiler Eğriboz Adası’ndan, pembe
mermerler Afyon’dan ve sarı mermerler Kuzey Afrika’dan getirilmiştir. Ayasofya'nın iç kısmında yer alan duvar
kaplamalarında; tek blok halinde mermerlerin ikiye bölünerek yan yana
getirilmesi ile simetrik şekiller ortaya çıkarılmış ve damarlı renkli
mermerlerin iç mekânda kullanılmasıyla dekoratif bir zenginlik
oluşturulmuştur. Ayrıca, yapıda Efes Artemis Tapınağı’ndan getirilen
sütunların neflerde, Mısır’dan getirilen 8 adet porfir sütununun ise
yarım kubbeler altında kullanıldığı bilinmektedir. Yapıda 40 tanesi alt
galeride, 64 tanesi ise üst galeride olmak üzere toplam 104 adet sütun
bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder